YIL 1215 ANA CARTA LIBERTATLIM der ki;

38. Madde: Bundan böyle hiçbir hakim, herhangi bir kimseyi, ilgili olayda doğru ve güvenilir deliller ortaya koymadan dava edemez.

39. madde: Kendi zümresinden olanlar ya da ülkenin ilgili yasalarına uygun olarak verilen bir karar olmadıkça,

Hiçbir özgür kişi tutuklanamaz, hapse atılamaz, mal ve mülkü elinden alınamaz, sürgüne yollanamaz ya da herhangi bir biçimde kötü muameleye maruz bırakılamaz.

40. madde: Hakkı ya da adaleti geciktirmeyeceğiz, Kimseye satmayacağız, kimseye bunlardan men etmeyeceğiz.

DİLERİZ 2012 YILI, 796 YlL ÖNCESİNDEN DAHA ADİL OLSUN…

Yeni bir yıla başladık bile. Yıl geldi, 2012 olu­>• verdi. İlk sayımız bir yıl öncesinde kaldı.

Biz, her yıl, o yıla damgasını vuran hukuk olayını yeni yıl kartımıza konu et­tik ve dileğimiz hep hukukun üstünlüğü oldu. Yukarıdaki yeni yıl kartımızı da sizinle paylaşmak istedim.

Peki neden bu vurguyu yapma gereği duy­duk? Çünkü tutuklu iş adamlarının, generallerin, gazetecilerin ve hatta milletvekili seçilmiş kişilerin hukuk aradığı, tahliye istediği bir yıl yaşadık.

2012 yılının bu yazıyı yazdığım altıncı gününde, Cumhuriyet gazetesindeki Mustafa Balbay’ın köşesinde, bin otuz yedi gündür tutuklu olduğu, üç yüz on üç gündür hücrede tek başına kaldığı ve milletvekili seçilmesinden bu yana da Milli İradenin iki yüz dokuz gündür tutuklu olduğu yazılıydı. Bin otuz yedi gün, üç yıla yakın bir süre. insan ömrü ne ki? Bu kadar uzun tutukluluk süresi sonunda bir beraat kararı verildiğini düşünebiliyor musunuz? Giden ömürden gitti.

Sorması ayıp, milletvekili seçilmiş kişiler tutuksuz yargılansalar, kaçarlar mı? Sorması ayıp, yurtdışında iken hakkında tutuklama kararı verilen ve bu ka­rara karşın ülkesine kendi rızalarıyla dönen kişiler salıverilseler ve tutuksuz yargılansalar, kaçarlar mı? Sorması ayıp, mahkemelerin tutuksuz yargılanan kişiler hakkında mahkûmiyet hükmü vermesi ya­sak mıdır? Sorması ayıp, tutukluluk kural, tutuksuz yargılama istisna mıdır?

Biz yalnızca son soruya yanıt verebilecek durumdayız. Tutukluluk istisna, tutuksuz yargılama kuraldır. Bu, tüm dünyada yüzyıllar öncesinde kabul edilmiş bir ilkedir. Daha eskilerden vazgeçtik, 1215 Magna Carta Libertatum kurallarını yazdık yukarıya. Sorması ayıp Magna Carta neydi?

Magna Carta (Latince: “Büyük Sözleşme”) veya Magna Carta Libertatum (Latince: “Büyük Ozgürlükler Sözleşmesi”), 1215 yılında imzalanmış bir İngiliz belgesidir. Günümüzdeki anayasal düzene ulaşana kadar yaşanılan tarihi sürecin en önemli basamaklarından biridir. Aslen, Papa III. In­nocent, Kral John ve baronları arasında, kralın yetkileri konusunu karara bağlamak amacıyla imzalanmıştır. Kralın, bazı yetkiler­inden feragat etmesini, kanunlara uygun davranmasını ve hukukun, kralın arzu ve isteklerinden daha üstün olduğunu kabul et­mesini zorunlu kılıyordu.

İşte Magna Catra’nın otuz dokuzuncu mad­desinde de yazılı olan bu tutuksuz yargılama ilkesine karşı kırk tane söz söylenebilir. Yok katalog suçlar, yok cezanın üst haddi, alt haddi gibi… Ama hâkimin takdir hakkına ne diyeceğiz? Hâkim, duruma göre takdir hakkını kullanamayacaksa sorması ayıp, yargılamaya ne gerek var?

Bu nedenle yeni yıl kartımızda “hiç olmazsa” 1215 yılında hukukun üstünlüğünün kabul gördüğü o günlerden daha adil bir Türkiye diledik.

Sorması ayıp köşemize sorularınızı da bekli­yoruz, biraz gülümseten. Bir soru geldi, pek beğendim.

“Elektrik faturalarında kayıp-kaçak bedeli adı altında para ödüyoruz. 0 halde sorması ayıp, neden elektriği kaçak kullananlara ceza davası açılır ve idarenin zararının karşılanması istenir? Sorması ayıp, bu kaçak nedeniyle kaçak bedelini zaten biz ödemedik mi? Ele­ktrik kaçak kullanımı bu mantıkla yasal değil midir? Sorması ayıp, kime zararı var?”

Bir yanıtınız varsa gönderin köşemize koyalım.

Gelecek sayıda görüşmek üzere… Yeni yılda da ışıkla ve sevgiyle..+

Posted in Bizden haberler.